Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma Davası

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre evlilik birliği anlaşmalı ve çekişmeli boşanma olmak üzere iki şekilde sona erdirilebilmektedir. Boşanma davasının açılması ile birlikte velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal rejimi gibi sorunların da boşanma kararı ile birlikte çözümlenmesi gerekir. Bu davada yetkili eşlerden birinin yerleşim yeri veya tarafların davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi olup görevli mahkeme ise Aile Mahkemesi’dir.

BOŞANMA SEBEPLERİ

1) Anlaşmalı boşanma tarafların boşanmanın bütün maddi ve manevi sonuçları üzerinde anlaşmaya vardığı boşanma türüdür.

2) Çekişmeli boşanma ise tarafların kusur, maddi ve manevi tazminat, nafaka ve velayet gibi sonuçları üzerinde anlaşmaya varamadığı, bir çekişme üzerine davanın sürdürüldüğü boşanma türüdür. Çekişmeli boşanma davası özel ve genel sebeplere dayanarak iki şekilde açılabilmektedir. Genel boşanma sebepleri evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesine dayanan sebeplerle açılabilir. Kanunun eski adıyla şiddetli geçimsizlik olan bu boşanma sebebinde tarafların evlilik birliğini sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede olması aranmaktadır.

  • Genel Boşanma Sebepleri: Geçimsizlik, şiddet, tartışma, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi sayısız sebepte olabileceği gibi;

Yargıtay 2.HD. E.2013/17126 K.2013/21895 sayılı ve 25.09.2013 tarihli karara göre eşini rahatsız edecek şekilde sürekli kız/erkek arkadaştan bahsetmek,  

Yargıtay 2.HD E.2017/5985 K.2019/1767 sayılı ve 27.02.2019 tarihli karara göre doğumda eşin yanında olmamak ve ona destek olmamak, gibi sebepler de Yargıtay’a göre bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir.

Genel boşanma sebeplerinde taraflar birbirlerinin kusurlarını ispatla yükümlü olup, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kanaatini hakimde uyandırmalıdırlar.

  • Özel Boşanma Sebepleri: Kanunda sınırlı sayıda belirtilen özel boşanma sebepleri

Zina (TMK madde 161)

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK madde 162)

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK madde 163)

Terk (TMK madde 164)

Akıl Hastalığı (TMK madde 165) olarak düzenlenmiştir.

Özel boşanma sebeplerinde davacı, karşı tarafın kusurunu ispatla yükümlü olmayıp bu sebeplerin varlığı halinde hakimin takdir yetkisi de bulunmamaktadır. Şartların varlığı halinde hakimin mutlak bir şekilde boşanmaya hükmetmesi gerekmektedir.

1)ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Anlaşmalı boşanma mevcut çekişmeli boşanma davalarının uzun sürmesi sebebiyle son zamanlarda yaygın olarak tercih edilen bir boşanma sebebidir. Evliliğin en az 1 yıl sürmesi koşuluyla eşlerden birinin anlaşmalı boşanma davası açıp diğer tarafın bu davayı kabul etmesi ya da tarafların müşterek bir şekilde boşanma davası açmaları durumunda taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilir. Bu sebebe dayanarak boşanma kararı verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbest bir şekilde açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuğun üstün yararı ilkesini de gözeterek taraflarca kabul düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü uygun bulması şarttır. Bu düzenleme bir anlaşmalı boşanma protokolü şeklinde kendini gösterir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabul edilmesi durumunda boşanma kararı verilir.

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜNDE YER ALMASI GEREKEN HUSUSLAR

  • Mal Rejiminin Tasfiyesi

TMK madde 225 uyarınca mal rejiminin boşanmaya dayalı olarak sonra ermesi dava tarihi itibariyle belirlenmiştir. Rejimin sonra ermesi itibariyle de tasfiye edilmesi mümkün olmakla beraber tasfiye şeklinin anlaşma veya dava yolu ile gerçekleşmesi söz konusudur. Anlaşmalı boşanmada kural olarak anlaşma kapsamında olmasa da tarafların tasfiye sözleşmesi üzerinde anlaşması gerekmektedir.

  • Maddi Tazminat

TMK madde 174/1 uyarınca ”Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz ya da daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.”

  • Manevi Tazminat

TMK madde 174/2 uyarınca manevi tazminattan söz edebilmek için daha az kusurlu olan kişinin kişilik haklarının saldırıya uğramış olması gereklidir. Kişilik haklarının saldırıya uğraması, hakların içeriği ve bu sebepten dava açmış olan davacının duyduğu keder ve üzüntünün derecesine göre takdir ve tayin edilmektedir.

  • Nafaka

TMK madde 175 uyarınca “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” denilmek suretiyle yoksulluk nafakası, TMK madde 330 uyarınca Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” denilerek ise iştirak nafakası düzenlenmiştir.

  • Velayet

Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince hakim gerekli gördüğü takdirde bu hususta değişiklik yapma hakkını haizdir.

2)ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI

Yukarıda da bahsedildiği üzere genel ve özel sebeplere dayanarak açılabilen çekişmeli boşanma davalarının sebepleri incelenecektir.

Özel Boşanma Sebepleri

  • Zina:

Evlilik birliğinde sadakat yükümlülüğün ihlali olarak kabul edilen bu sebebe dayanılabilmesi için dava açma hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl süreyle bu davayı açması gereklidir. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

  • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış:

Taraflardan birinin, diğer tarafa karşı yaşam hakkına yönelik kasıtlı fiilleri, eşe eziyet veren, acı çektiren bedeni ve ruhsal sağlığını bozan davranışlar, eşi toplum nezdinde aşağılama, küçük düşürme, hakarette bulunma ve sövme olarak ortaya çıkmaktadır. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile dava hakkı eşin boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

  • Terk:

Eşlerden birinin haklı bir sebebi olmadan ortak konuta dönmemesi, eşlerden birinin diğerini ortak konutu terk etmeye zorlaması, eşlerden birinin diğer eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engellemesi, terkin en az altı ay kesintisiz sürmüş ve devam etmekte olması, usulüne uygun olarak ihtar yapılmasına rağmen terk eden eşin haklı sebebi olmadan ortak konuta dönmemiş olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

  • Akıl Hastalığı:

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi durumunda hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Akıl hastalığı sebebi ile boşanma davasının açılabilmesi için bu akıl hastalığının evlilik süresi içinde ortaya çıkmış olması gereklidir. Evlenmeden önce eşlerden birinin akıl hastalığına yakalanmış olması durumunda ise TMK madde 145 uyarınca mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali davası açılabilir.

Genel Boşanma Sebepleri

  • Kanunda tahdidi olarak belirtilmeyen ve tarafların evlilik birliğini temelden sarsan her türlü ekonomik, kültürel, dini ve sosyal her sebep genel boşanma davasının konusunu oluşturabilmektedir. Bu davada taraflar karşı tarafın kusurunu ispatlamakla yükümlüdürler.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir