Meslek Hastalığı ve İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası

MESLEK HASTALIĞI

Meslek hastalığı, 5510 Sayılı Kanun’un 14. Maddesinde sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak nitelendirilirken; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu mesleki riskler ile karşı karşıya kalınma sonucu ortaya çıkan hastalık şeklinde nitelendirilmiştir. Her hastalık meslek hastalığı değildir. Bir hastalığın meslek hastalığı olabilmesi için sigortalı çalışanın yaptığı iş ile meslek hastalığı arasında illiyet bağı olmalıdır. 

Meslek Hastalıklarının Tespiti

Sigortalıya SGK tarafından gelir bağlanıp bağlanmayacağı, bu gelirin miktarı ile maddi ve manevi tazminat davası sonucunda hükmedilecek tazminat miktarının belirlenmesi için öncelikle meslekte güç kayıp oranının tespit edilmesi gerekir.

İşveren, meslek hastalığına maruz kalan işçinin durumunu öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile kuruma bildirmek zorundadır. Bu bildirim üzerine SGK müfettişleri soruşturma yoluyla gerekli denetim ve kontrolleri yapar.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 40. maddesinde tespit usulü şu şekilde belirtilmiştir;

  1. SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları, yani Sağlık Bakanlığı Meslek Hastalıkları Hastaneleri veya devlet üniversitesi hastaneleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurumu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu SGK Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığı ve maluliyet oranı (mesleki güç kayıp oranı) tespit edilir.
  2. SGK gerekli gördüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin inceleyerek de SGK Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığı ve maluliyet oranı tespit edilebilir.

Meslek hastalığı sonucuna ve maluliyet oranına ilişkin SGK Sağlık Kurulu tarafından yapılan tespitlere karşı Ankara’da SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz edilebilir. SGK tarafından işçinin meslek hastalığına maruz kalmadığı yönünde verilen karara karşı işçi meslek hastalığının tespiti amacıyla dava açabilir. Bu dava hem işveren hem de SGK’ya karşı iş mahkemesinde açılmalıdır.

İŞ KAZASI

İş kazası, 5510 Sayılı Kanun’un 13. Maddesinde;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır

şeklinde açıklanmıştır.

İş Kazasının Tespiti

İş kazası, işveren veya işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimi üzerine müfettişler aracılığıyla inceleme yapılarak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığı, olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumunu bildiren bir rapor düzenlenerek tespit edilir. Bu raporda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde işçi doğrudan iş mahkemesinde dava açabilir. Olay iş kazası olarak kabul edilmezse hem SGK hem de işveren davalı gösterilerek “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. İş kazasının tespiti davası tazminat davasından bağımsız olmakla birlikte iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Tazminat davasının açılması için tespit davasının kesinleşmesi beklenmelidir.

TAZMİNAT DAVASI

Manevi Tazminat

Borçlar Kanunu’nda ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği belirtilmiştir. Manevi tazminatın belirlenmesi için kesin bir metot olmasa da tazminat miktarı belirlenirken dikkate alınan kriterler şunlardır;

  • Somut durumun özellikleri,
    • Tarafların mali durumları,
    • Tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları),
    • Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü (Örneğin, ölüm, yaralanma veya sadece üzüntü duyulması),
    • Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü.

Maddi Tazminat

İşçinin bedensel zarara uğraması halinde işçi; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların tazminini talep edebilecektir.

İşçinin ölümü halinde bu ölüm nedeniyle zarara uğrayan ölenin yakınları; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin maddi kayıpları, cenaze giderlerini ve ölümden önce iş kazası sebebiyle yapılan tedavi giderlerinin tazminini talep edebileceklerdir.

Destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen işçinin olası yaşam süresi içinde çalışarak sağlayabileceği kazancından ya da desteğinden yoksun kalanlara yapabileceği yardım tutarının peşin olarak toptan ödenmesidir.

İş Kazası ve Meslek Hastalığı Arasındaki Fark

Ani veya tesadüfen gelişen olaylar sonucunda işçinin bedensel ya da ruhsal zarar görmesi iş kazası olarak kabul edilir. Meslek hastalığında ise zarar tekrarlanan bir nedenle ortaya çıkmaktadır. Meslek hastalığı işin icrası veya çalışma ortamı nedeniyle yavaş yavaş ve birikimli olarak meydana gelen sağlık sorunudur. Meslek hastalığını iş kazasından ayıran en önemli özellik, iş kazasında kazayı meydana getiren harici sebebin tek seferde meydana gelmesiyken, meslek hastalığında bu sebebin devamlı olarak tekrarlanmasıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir